marşandiz ne demek?
- Yük treni.
- Merchandise train.
- Freight train.
- Baggage train.
- Freight.
- Goods train.
yük
- Araba, hayvan vb.nin taşıdığı şeylerin hepsi
- Bir şeyin ağırlığı.
- Araba, hayvan vb.nin taşıyabildiği miktar.
- Eşya.
- Birinin üzerine almak zorunda kaldığı ağır görev.
- Tedirginlik veren şey, engel.
- Bir cismin yüzeyinde biriken elektrik miktarı.
- Yüz bin kuruşluk mal veya tutar
- Bir özdeğin ya da bir ortamın eksicik önelcik dengesinin bozulması ile oluşan elektriklik hali. 2 Bir elektrik çevriminin ya da bir işlergenin güç çıktısı.
- Bir yoğunlaç ya da akımsaklar üzerinde toplanmış erke.
marşa basıp çalıştırma
- Kickdown.
marş
- Ritmi, yürüyen bir kimsenin veya topluluğun adımlarını hatırlatan müzik parçası
- Bir topluluğu simgelemek için düzenlenmiş müzik parçası
- Otomobil, kamyon vb. motorlu araçlarda motoru işletme düzeni.
- Askerlikte yürüyüşe geçmek için verilen komut.
- March.
- Self-starter.
- Kick-starter.
- Anthem.
- Starter.
- Forward march!.