maiyete tayin etmek ne demek?
Attach
attach
- İliştirmek, tutturmak
- İsnat etmek
- El koymak, haczetmek
- Takmak, raptetmek
- Bitiştirmek, bağlamak
- Haczetmek , müsadere etmek
- Maiyete tayin etmek
- Vermek, hamletmek
- Sevdirmek
- İlişik
maiyet
- Üst görevlinin yanında bulunan kimseler, alt kademedekiler.
Entourage of a high official.
Attendants.
Entourage.
Escort.
Attendance.
Train.
Suite.
Retinue.
maiyet memuru
- Yüksek makamlı bir devlet memurunun yanında görev yapan memur.
tayin
- Ne olduğunu anlama, gösterme, belirtme, kararlaştırma
- Atama.
- Atama.~ etmek: atamak.
- Yerini belli etmek. (Osmanlıca'da yazılışı: ta'yin)
- Bk. belirleme
Appointment.
Designation.
Assignment.
Investment.
Nomination.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
Step.
Say.