mahmuz ne demek?
- Çizmenin, potinin arkasına takılan ve binek hayvanlarını dürtüp hızlandırmaya yarayan demir veya çelik parça
Konağın içinde kılıç ve mahmuz şakırtıları duyuldu.
A. Gündüz - Tavukgillerin ve bazı kuşların ayakları ardında bulunan, boynuz yapısındaki sivri uzantı.
- Köprü ayaklarında, basıncı azaltmak için suyun geldiği ve gittiği yanlardaki çıkıntı.
- Eski tür savaş gemilerinde su kesimi altında, ileriye doğru uzanan, karşısındaki gemiyi batırabilen uzantı.
- Bk. köprümahmuzu.
- Horozların bacaklarındaki sivri çıkıntı, kalkar.
- Oksitlenmiş, hamızlanmış.
- Spur.
- Cock's spur.
- Beak.
- Cutwater.
- Fender.
- Spade.
köprümahmuzu
- (Mimarlık) Köprü ayaklarında akıntıya karşı direnci arttırmak için yapılan, taşlarla beslenmiş ve gemi burnu biçimi verilmiş bölüm.
- Spur.
- Éperon
mahmuz çiçeği
- İki çenekliler familyasından Akdeniz bölgesinde yetişen kırmızı, pembe veya beyaz çiçekler açan iki yıllık otsu bir bitki (Centranthus).
mahmuz hücresi
- Yüzeyinde, 5-10 adet sitoplazmik çıkıntı içeren alyuvar. Morfolojilk olarak akontositlere benzemekle birlikte, biyokimyasal olarak farklıdırlar.
- Spur cell.