mıknatıslı görüntü saptama ne demek?
- Televizyon görüntülerini ve bunlarla ilgili sesleri, yayından ya da doğrudan doğruya yapım sırasında mıknatıslı görüntü aygıtı yardımıyla mıknatıslı görüntü kuşağına aktarma.
- Video tape recording, VTR, tape recording, TR, ampexing.
- Magnetaufzeichnung, Magnetbildaufzeichnung, Magnetbandaufzeichnung, Bildaufzeichnung Videoaufzeichnung
- Enregistrement magnétique (des signaux de télévision, des images, de télé), enregistrement sur magnétoscope
mıknatıslı görüntü saptama arabası
- İşlik dışındaki izlenceleri mıknatıslı görüntü kuşağına saptamayı sağlayacak biçimde donatılmış araba.
- Mobile recording unit, mobile video tape recorder, MVTR, mobile VTR.
- Magnetaufzeichnungswagen, MAZ-Wagen, Femsehaufriahmewagen, Aufzeichnungswagen
mıknatıslı görüntü aygıtı
- Televizyon imi biçimindeki görüntüleri ve bunlarla ilgili sesleri mıknatıslı görüntü kuşağı üzerine saptayan aygıt. (Bu aygıt, yapısı ve dayandığı ilkeler yönünden bir ses aygıtını andırır. Bu aygıt, televizyon yayın merkezlerinde ya da dışarıda izlencelerin saptanıp hemen ya da ileride yayımlanmasında kullanıldığı gibi, evlerde de istenilen izlenceyi saptayıp izlemekte bir ses aygıtı kolaylığıyla kullanılabilmektedir.mıknatıslı görüntü aygıtındaki kuşak, görüntü saptanır saptanmaz, başkaca bir işleme gerek kalmaksızın izlenebilir. Bu kuşaklardaki görüntüler ve sesler silinebilir; silinen kuşak yeniden kullanılabilir; eşlemleri çıkarılabilir; bu kuşaklardan filmlere, filmlerden bu kuşaklara aktarma yapılabilir)
- Aynı aygıtın hem saptamayı hem de okumayı gerçekleştiren çeşidi.
- Video (tape) recorder, VTR, video tape machine, television tape recorder, Ampex.
- Magnetaufzeichnungsgerät, Magnetbildaufzeichnungsgerät, Magnetbandaufzeichnungsgerät, Magnetbil-dauf"zeichnungsanlage, magnetische Bildaufzeichnungsgerät, MAZ, Ton-Bild-Aufzeichnungsgerät, Bildaufzeic
- Magnétoscope, vidéographe, vidéo enregistreur magnétique, "video recorder", "video tape recorder", Ampex
görüntü
- Gerçekte var olmadığı hâlde varmış gibi görünen şey, hayalet.
- Herhangi bir nesnenin mercek, ayna vb. ile oluşturulan biçimi, hayal.
- Manzara.
- Herhangi bir nesnenin mercek, ayna vb. araçlarla oluşturulan biçimi, hayal.
- Sayı doğrusu üzerinde bir sayıya karşı gelen nokta.
- Bir film üzerinde sıralanmış resimlerin gösterici yardımıyla ekrana art arda düşürülmesi sonunda hareketin yeniden kurulmasıyla ortaya çıkan görünüş, görüntülük üzerindeki hareketli resimler bütünü.
- Bir nesnenin çeşitli noktalarından çıkan ışık ışınlarının, bir ışıksal dizgeden geçtikten sonra oluşturdukları biçim.
- Bir film üzerinde sıralanmış resimlerin gösterici yardımıyla ekrana art arda düşürülmesi sonunda hareketin yeniden kurulmasıyla ortaya çıkan görünüş.
- Herhangi bir nesnenin mercek, ayna gibi araçlarla oluşturulan resmi; herhangi bir nesnenin bazı ışık olayları sonucu elde edilen resmi. Sinem
- Bir film üzerinde sıralanmış resimlerin gösterici yardımıylagörüntülüğe art arda düşürülmesi sonunda devinimin yeniden kurulmasıyla ortaya çıkan görünüş;görüntülük üzerindeki devinimli resimler bütünü. TV
saptama
- Gümüş bromür kalıntılarını eritmek için filmin kimyasal bir eriyikten geçirilmesi.
- Saptamak işi, tespit.
- Tesbît (bk. belirtme). ~ arancı (dilemi):tesbît davâsı.
- Açındırma sonunda, ışıklanmamış gümüş bromürün ortadan kaldırılarak resmin ışıktan etkilenmemesini sağlama.
- Determination.
- Fixing.
- Making sth stable / stationary determining.
- Establishing.
- Ascertainment.
- Fixing, fixation.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
mıknatıslı görüntü saptama arabasımıknatıslı görüntü aygıtımıknatıslı görüntü kurgucusumıknatıslı görüntü kurgusumıknatıslı görüntü kuşağımıknatıslı görüntü kuşağı yapıştırma aygıtımıknatıslımıknatıslı alanmıknatıslı bobinmıknatıslı deneymıknatıslı diskmıknatıslı filmmıknatıslı filmli ses aygıtımıknatıslı görüntümıknatıslamıknatısla çekilebilenmıknatısla çekilebilmemıknatıslal yük süren kuvvetmıknatıslamagörüntügörüntü ses montajıgörüntü adıgörüntü admitansıgörüntü adresigörüntü aktarma ünitesigörüntü algörüntü alanıgörüntü bandıgörüntü belleğigörüngörüncegörünçgörünç işleyimigörünççü