mütevazı ne demek?

  1. Alçak gönüllü

    Çok mütevazı bir kadın olan annesinden edep, erkân, ev kadınlığı ve el hüneri almış.

    S. Ayverdi

    Sakin, mütevazı ve kalabalıktan kaçan ruhunu incitmemek için onu, birkaç kişi ile sırtımda ebedî makamına ben götürdüm.

    A. H. Müftüoğlu
  2. Gösterişsiz, iddiasız.

    Düğün sahibinin bütçesi ne kadar dar ve mütevazı olursa olsun, hokkabaz şarttı.

    S. Ayverdi
  3. (en)Modest.
  4. (en)Humble.
  5. (en)Unpretentious.
  6. (en)Obscure.
  7. (en)Unassuming.

alçak

  1. Yerden uzaklığı az olan, yüksek karşıtı.
  2. Aşağı olan, yüksek olmayan (yer)
  3. Kısa (boy).
  4. Bile bile en kötü, en ahlaksızca davranışlarda bulunan, aşağılık, soysuz, namert, rezil, hain.
  5. Mec. Deni, sefil.
  6. Hafif çıkan ses.
  7. (en)Short.
  8. (en)Vile.
  9. (en)Cowardly.
  10. (en)Base.

mütevazi

  1. Birbirine paralel olan.
  2. (Vezy. den) Birbirine müvazi olan. Paralel.
  3. Gururlu olmayan, alçak gönüllü, kendi fakrını bilen.
  4. (en)Modest.
  5. (en)Humble.
  6. (en)Unpresuming.
  7. (en)Demiss.
  8. (en)Meek.
  9. (en)Pudent.
  10. (en)Small.

mütevazi bir aileden

  1. (en)Of humble birth.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

mütevazimütevazi bir ailedenmütevazi olarakmütevazianemütevaziınmütevacidmütevacihmütevacihenmütevaddmütevadi
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın