müstesna ne demek?
Kökeni: Arapça
- Genel kurallara uymayan, bir bütünün veya kuralın dışında olan, kural dışı, şaz.
- Benzerlerinden üstün olan, benzerleri az bulunan, seçkin.
Kendisi bu resimlerin hepsinden daha sevimli, daha canlı, daha müstesna bir simaydı.
Y. K. Karaosmanoğlu - Ayrıcalı, ayrı tutulan, ayrık.
- Dışındaki, ayrı tutularak, dışında, hariç
Bir iki gazete müstesna, bütün İstanbul basını da Serbest Fıkra taraflısı idi.
F. R. Atay - İstisna edilen. Ayrı tutulan, ayrı muameleye tabi olan. Kaide dışı bırakılmış olan.
- Benzerlerinden farklı, üstün, ayrı tutulan.
- Benzerlerinden baskın.
- Bk. ayral
- Bk. aykırı
- Ayrık.
- Unusual.
- Supernormal.
- Except.
- Exceptional.
- With the exception for.
- Except for.
- Excepted.
- Save for.
- Especial.
- Exempt.
- Save- for.
ayral
- Belirli bir kümeye göre bir ya da daha çok özellik yönünden önemli ölçüde ayrılık gösteren kişi.
- Müstesna olan, kural dışı.
- Ayrı tutulmuş olan.
- Benzerlerinden farklı olan, kendine özgü, değişik.
müstesna çocuk
- Bk. ayral çocuk
müstesna evkaf
- Bk. ayrık vakıflar