müracaat etmek ne demek?
- Başvurmak
Döndüler dolaştılar, bana müracaat ettiler.
N. F. Kısakürek - Danışmak
- Apply.
- To apply to.
- To have recourse to.
- To turn to.
- To call upon sb'for help.
- To refer to.
- Consult.
- Invoke.
- Refer.
- Resort.
başvurmak
- Bir işin yapılması için bir kimsenin aracılığını istemek.
- Bir şeye yararlanmak amacıyla el atmak.
- Bilgi sahibi olmak için bir kaynağı kullanmak, müracaat etmek.
- Refer.
- Make an application.
- Apply.
- Have recourse to.
- Consult.
- Look to.
- Appeal.
müracaat edilemez
- Unappealable
müracaat bölümü
- Bk. danışma bölümü
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
müracaat edilemezmüracaat bölümümüracaat fişimüracaat formumüracaat grubumüracaatmüracaat kitaplarımüracaat kuponumüracaat kütüphanecisimüracaat mahallimüraatmüraatı nazırmürabmürabahamürabataetmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme