mümkünatı yok ne demek?
- Kesinlikle olmaz.
kesinlikle
- Kesin bir biçimde, kesin, kesin olarak, yüzde yüz, her hâlde, her hâlükârda, mutlaka, katiyen.
- Certainly.
- Definitely.
- Absolutely.
- Sure.
- Strictly.
- Assuredly.
- Blankly.
- Decidedly.
- Declaredly.
mümkünat
- Olabilir şeyler.
mümkün
- Muhtemel, olabilir, olası.
- Bk. olumsal
- Possible.
- Feasible.
- Probable.
- Likely.
- Earthly.
- Doable.
yok
- Bulunmayan, mevcut olmayan (nesne, kimse vb.), var karşıtı.
- Yasaklanmış olan şey, yasak.
- Olmayan, bulunmayan şey.
- "Hayır" anlamında kullanılan bir söz.
- Birbirine karşıt iki cümleden, ikincisinin başına getirilen bir söz.
- Birinin söylediği sözlerden genelde kuşkulanıldığında veya sözler hafifsendiğinde kullanılan bir söz
- Savunulan bir düşünceyi doğrulayan sözün başına getirilir.
- Keenlemyekün.
- Nitelikleri bakımından başkalarıyla karşılaştırıldığında eksiği olmayan, denk olan.
- Absent.