mültezem ne demek?

  1. Kabe'nin kapısı ile Haceru'l-Esved köşesi arasında kalan bölüm
  2. Lüzumlu görülen, lüzumuna inanılarak yapılmasına çalışılan.

mültezim

  1. Kesenekçi, kesimci.
  2. Bk. kesenekçi
  3. İltizam yöntemine göre kendi nam ve hesabına vergi toplama görev ve yetkisi verilen kişi.
  4. Bir şeyi kendi üzerine lazım eden; iltizam eden, üzerine alan, deruhte eden. Devlet hazinesine maktu, muayyen vergi verip bir kısım memleketlerin aşar gibi varidatının tahsilini üzerine alan.
  5. (en)Leaseholder.
  6. (en)Obligant.
  7. (en)Supplier.
  8. (en)Furnisher.
  9. (en)Tenant of the demesne.

mültezimane

  1. İltizam edercesine.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

mültezimmültezimanemültezimınmültebismültecamültecimülteci kampımülteciler terbiyesi
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın