müjde ne demek?
Kökeni: Arapça
- Sevindirici haber verileceği zaman söylenen bir söz.
- Hayırlı, sevinçli bir haber getirene verilen bahşiş.
- Sevindirici haber, muştu, sava, erim, beşaret.
Anasından para geldiği müjdesini ilkin ben verdim.
O. Kemal - Sevindirici haber.
- Beşaret.
- Muştuluk.
- Glad news.
- Harbinger.
- Evangel.
- Glad tidings.
- Gospel.
- Good news.
müjde koşturmak
- Bir muştuyu bir kimseye ivedilikle ulaştırmak.
müjdeaver
- Müjde getiren. (Osmanlıca'da yazılışı: müjde-âver)