müdür ne demek?
- İdare eden, yöneten
Yazı işleri müdürleri böyle öyküler istiyorlar.
N. Cumalı - Başöğretmen.
- Yönetmen.
- Bk. yönetmen
- Provost.
- Manager.
- Director.
- Administrator.
- Supervisor.
- Head.
- Gaffer.
- Gu guvnor.
- Intendant.
- Warden.
- Master.
- Overseer.
- Chief.
- Headmaster.
- Principal.
- Doer.
- Woman manager.
- Old man.
- Superintendent.
idare
- Yönetme, yönetim, çekip çevirme.
- Ülke işlerinin yürütülmesi, kamuya ilişkin hizmetlerin bütünü.
- Bir kurumun işlerini yürüten kurul
- Bir kurum veya kuruluşun yönetildiği yer veya makam
- Tutum.
- İdare kandili veya lambası.
- Hoş görme, göz yumma.
- Yetinme
- Devrettirmek. Çekip çevirmek. Döndürmek. Kullanmak. Becermek.
- Administration.
yönetmen
- Bir kuruluşu yönetme yetkisi olan kimse, müdür, direktör.
- Tiyatro ve sinema oyunlarında oyuncuların rollerini dağıtıp oyunu düzenleyen, metin, yorum, dekor, müzik vb. ögeler arasında birlik sağlamaya çalışan kimse, rejisör.
- (Dar anlamda) Bir çevirim oyunluğunun görüntü biçimine sokulması için gerekli çalışmaları yöneten kimse
- (Geniş anlamda) Bir filmin gerçekleştirilmesi için, oyunluk yazarı, görüntüyönetmeni, sanatyönetmeni, uygulanmanlar, oyuncular arasında işbirliği sağlayan, bunların çalışmalarını uyumlu biçimde yöneten, filmin bir sanat ürünü niteliği kazanmasından sorumlu olan sanatçı, sinema sanatçısı. TV
- Bir televizyon izlencesinin gerçekleştirilmesini, yapımcı gözetiminde ya da tek başına üstlenen kimse.
- Bk. yönetici
- Resmî ya da özel bir okulun, bir eğitim kurumunun, Millî Eğitim Bakanlığı merkez ve taşra örgütünde bir yönetim biriminin yönetiminden sorumlu olan kimse.
- Director, film director,.
- Director (of television, of programmes, of television programmes), television director, programme (ABD: program) director.
- Director.
müdür muavini
- Müdür yardımcısı.
- Assistant manager.
- Deputy manager.
- Assistant director / manager.
- Assistant director.
- Associate director.
- Second in command.
- Vice- manager.
müdür olmak
- Manage