lump of sugar ne demek?

  1. Şeker

şeker

  1. Kamışı, şeker pancarı, patates, havuç, mısır, buğday vb. bitkilerin sap ve köklerinin öz suyundan veya nişastasından çıkarılan, birleşiminde karbon, oksijen ve hidrojen bulunan, beyaz, suda eriyen, mayalanabilen ve çoğu tatlı olan maddelerin genel adı.
  2. Bu madde katılarak yapılmış lokum, akide, çikolata vb. tatlı yiyeceklerin genel adı.
  3. Hastalığının belirtisi olan kan ve idrardaki yüksek şeker miktarı
  4. Hastalığı.
  5. Sevimli, cana yakın ve güzel.
  6. Şeker kamışı, şeker pancarı, patates, havuç, mısır, buğday vb. bitkilerin sap ve köklerinin öz suyundan veya nişastasından çıkarılan, birleşiminde karbon, oksijen ve hidrojen bulunan, beyaz, suda eriyen, mayalanabilen ve çoğu tatlı olan maddelerin genel adı.
  7. Şeker hastalığının belirtisi olan kan ve idrardaki yüksek şeker miktarı
  8. Şeker hastalığı.
  9. Tek başına kullanıldığı zaman patlayıcı özelliği bulunmayan, kükürt ve potasyum klorat ile birlikte kullanıldığında patlamanın şiddetini artıran madde.
  10. Genel olarak tatlı olan ve suda çözünen monosakkaritler ile disakkaritlere verilen ad. (Halk dilinde şeker olarak bilinen özdek, bir disakkarit olan sakkarozdur.)

lump of dough

  1. Topak

lump

  1. Yığın
  2. Topak
  3. Yığmak, top haline getirmek
  4. Parça, küme, biçimsiz parça, yumru
  5. İster istemez tahammül etmek, kahrını çekmek
  6. Öbek
  7. Şiş
  8. Toptan şey
  9. Hantal kimse, ahmak kimse
  10. Yığmak, biçimsiz parça haline koymak

of

  1. Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz
  2. (en)Ugh!.
  3. (en)In a general sense, from, or out from; proceeding from; belonging to; relating to; concerning; used in a variety of applications; as: Denoting that from which anything proceeds; indicating origin, source, descent, and the like; as, he is of a race of kings; he is of noble blood.
  4. (en)Denoting possession or ownership, or the relation of subject to attribute; as, the apartment of the consul: the power of the king; a man of courage; the gate of heaven.
  5. (en)Denoting the material of which anything is composed, or that which it contains; as, a throne of gold; a sword of steel; a wreath of mist; a cup of water.
  6. (en)Oil filters.
  7. (en)Denoting part of an aggregate or whole; belonging to a number or quantity mentioned; out of; from amongst; as, of this little he had some to spare; some of the mines were unproductive; most of the company.
  8. (en)Prep w dat , from, out of, of, away from, contrary to, by.
  9. (en)Denoting that by which a person or thing is actuated or impelled; also, the source of a purpose or action; as, they went of their own will; no body can move of itself; he did it of necessity.
  10. (en)Optional Form Source: US EPA.

sugar

  1. Şeker
  2. Tatlı söz, kompliman
  3. (argo) şekerim
  4. Şeker katmak
  5. Tatlı sözlerle yumuşatmak veya hafifletmek
  6. B.D
  7. Şeker katmak, tatlı sözler etmek, kompliman yapmak

Türetilmiş Kelimeler (bis)

lump of doughlumplump alonglump bargainlump coallump everything togetherlump itlump pricelump s.o. together withlump suckerslumaşellumb sugarlumbagolumbalislumbarofof a certain ageof a certain lengthof a certain qualityof a collapseof a deviceof a good familyof a hogof a kindof a moment agooo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın