lokma ne demek?
- Lokma tatlısı.
- Ağza bir defada alınıp götürülen yiyecek parçası, sokum
Öbür yemeklerden bile ağzına bir lokma koyamadı.
Ö. Seyfettin - Tatlısı.
- Türlü kalınlıktaki cıvataları, boşluğuna geçirip sökmeye veya sıkıştırmaya yarayan metalden alet.
- Yemek
Bu akşam lokmayı beraber yeriz, tanışmış olursunuz.
T. Buğra - Genellikle haksız olarak ele geçirilen mal veya para
Bu lokma sizin için çok büyüktür; boğazınızdan geçmez, yutamayacaksınız ve boğulacaksınız.
P. Safa - Bol.
- Bk. lokma
- Yivaçarın çelikten yapılmış ve dişi açan parçaları, (bk. Şek. 4)
- Mouthful.
- Morsel.
- Gulp.
- Bite.
- Chew.
- Gobbet.
- Snippet.
- Doughnut.
- Condyl.
- Screw die.
- Small.
- Round.
- Syrupy friedcake.
- Wrench.
- Snack.
- Bolus.
lokma
- Lokma tatlısı.
- Ağza bir defada alınıp götürülen yiyecek parçası, sokum
- Tatlısı.
- Türlü kalınlıktaki cıvataları, boşluğuna geçirip sökmeye veya sıkıştırmaya yarayan metalden alet.
- Yemek
- Genellikle haksız olarak ele geçirilen mal veya para
- Bol.
- Bk. lokma
- Yivaçarın çelikten yapılmış ve dişi açan parçaları, (bk. Şek. 4)
- Mouthful.
lokma
- Lokma tatlısı.
- Ağza bir defada alınıp götürülen yiyecek parçası, sokum
- Tatlısı.
- Türlü kalınlıktaki cıvataları, boşluğuna geçirip sökmeye veya sıkıştırmaya yarayan metalden alet.
- Yemek
- Genellikle haksız olarak ele geçirilen mal veya para
- Bol.
- Bk. lokma
- Yivaçarın çelikten yapılmış ve dişi açan parçaları, (bk. Şek. 4)
- Mouthful.
lokma alt çukuru
- Condylus occipitalis ile proc. jugularis arasında yer alan canalis n. hypoglossi'nin bulunduğu çukurluk, fossa kondilika ventralis.
- Fossa condylica ventralis.
lokma anahtar
- Altı veya sekiz köşeli, vidaları sökmeye yarayan alet.
- Ferret socket wrench.
- Socket wrench.