lokantacı ne demek?
- Lokanta işleten kimse
Lokantacı parmağını ağzına götürdü.
R. H. Karay - Restaurateur.
- Restauranteur.
- Restaurant operator.
- Common victualler.
- Restaurant keeper.
- Traiteur.
lokanta
- Yemek pişirilip satılan yer. Kazanç amacıyla açılmış, para karşılığında yemek yenilen yer, aşevi, restoran
- Aşçı.
- Diner.
- Eating house.
- Chophouse.
- Cafe.
- Auberge.
- Clip joint.
- Victuals house.
- Restaurant.
lokantacılık
- Lokanta işletme işi.
lokanta
- Yemek pişirilip satılan yer. Kazanç amacıyla açılmış, para karşılığında yemek yenilen yer, aşevi, restoran
- Aşçı.
- Diner.
- Eating house.
- Chophouse.
- Cafe.
- Auberge.
- Clip joint.
- Victuals house.
- Restaurant.