lokanta ne demek?
Kökeni: İtalyanca
- Yemek pişirilip satılan yer. Kazanç amacıyla açılmış, para karşılığında yemek yenilen yer, aşevi, restoran
Galata lokantalarının yemekleri üzerine tetkikler yapmaya başlamış.
A. Rasim - Aşçı.
- Diner.
- Eating house.
- Chophouse.
- Cafe.
- Auberge.
- Clip joint.
- Victuals house.
- Restaurant.
lokanta vagonu
- Dining car.
lokantacı
- Lokanta işleten kimse
- Restaurateur.
- Restauranteur.
- Restaurant operator.
- Common victualler.
- Restaurant keeper.
- Traiteur.