living ne demek?
- Canlı
- Yaşayan, diri, sağ
- Yaşam
- Hayat
- Canlandırıcı
- Yaşayanlara ait
- Zinde, kuvvetli, faal
- Tıpkı
- Yaşama, hayat tarzı
- Geçim
- Geçinme
- Yaşayanlara özgü
- Papazlık makamı
canlı
- Canlı yayın.
- Canı olan, diri, yaşayan
- Güçlü, etkili, hareketli, hayat dolu
- Yaşayıp yer değiştirebilen yaratık, hayvan.
- Yayın.
- Live.
- Alive.
- Living.
- Animate.
- Active.
living account
- Devinimli sayışım
living allowance
- Nafaka