lime lime etmek ne demek?

  1. Parçalamak. Parçalayıp ufalamak, ufak parçalara ayırmak, yırtık pırtık bir duruma getirmek.
  2. (en)Tear to ribbons.

lime lime

  1. Parçalara ayrılmış, yırtık.
  2. Parça parça.
  3. (en)In rags, in tatters, rags and tatters, ragged.

lime

  1. Kireçlenmek
  2. Bk. kireç, sönmemiş kireç (II)
  3. Yeşil limon
  4. (en)Thong by which a dog is led; a leash.
  5. (en)The linden tree.
  6. (en)See Linden.
  7. (en)Fruit allied to the lemon, but much smaller; also, the tree which bears it.
  8. (en)Birdlime.
  9. (en)Oxide of calcium; the white or gray, caustic substance, usually called quicklime, obtained by calcining limestone or shells, the heat driving off carbon dioxide and leaving lime.
  10. (en)It develops great heat when treated with water, forming slacked lime, and is an essential ingredient of cement, plastering, mortar, etc.

lime

  1. Kireçlenmek
  2. Bk. kireç, sönmemiş kireç (II)
  3. Yeşil limon
  4. (en)Thong by which a dog is led; a leash.
  5. (en)The linden tree.
  6. (en)See Linden.
  7. (en)Fruit allied to the lemon, but much smaller; also, the tree which bears it.
  8. (en)Birdlime.
  9. (en)Oxide of calcium; the white or gray, caustic substance, usually called quicklime, obtained by calcining limestone or shells, the heat driving off carbon dioxide and leaving lime.
  10. (en)It develops great heat when treated with water, forming slacked lime, and is an essential ingredient of cement, plastering, mortar, etc.

etmek

  1. Bir işi yapmak
  2. Bir durumu ortaya çıkarmak.
  3. "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
  4. Bulmak, erişmek
  5. Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
  6. Herhangi bir değerde olmak
  7. Vermek.
  8. Eşit değer kazanmak.
  9. (en)Step.
  10. (en)Say.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

lime limelimelime blossomlime boillime burnerlime castlime coatinglime coolinglime defecationlime juicelime kilnlimlim simgesilim suhanverlim symbollim unutmuş, kalem unutmamış
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın