ligament ne demek?
- Fibröz lifler
- Bk. bağ
- Pelvis içi organları birbirine veya karın çeperine bağlayan peritoneal kıvrım
- Bağ, bağdoku, kiriş
- Anat
- Ligament.
fibröz
- Lif dokusu.
- Bağsılaşmış.
- Liflerden oluşmuş, liflerden yapılı, bağ doku liflerinden meydana gelmiş.
- Bağ dokusu liflerinden oluşan, lifli.
- Fibrous.
bağ
- Bir şeyi başka bir şeye veya birçok şeyi topluca birbirine tutturmak için kullanılan ip, sicim, şerit, tel vb. düğümlenebilir nesne.
- Sargı.
- İlgi, ilişki, rabıta
- Kemikleri birbirine bağlamaya, iç organları yerinde tutmaya yarayan lif demeti.
- Bir halat üzerine atılan sağlam, düzgün ve istendiğinde kolayca çözülebilen her türlü düğüm.
- Nota yazarken yan yana gelen aynı veya farklı değerdeki notaların birbirine bağlanarak çalınacağını belirtmek için yapılan yay biçimindeki işaret.
- Üzüm kütüklerinin dikili bulunduğu toprak parçası
- Bağlam, deste, demet.
- Meyve bahçesi.
- Bir özdecik oluşumunda iki öğeciğin kimi dış eksiciklerinin ortaklaşa kullanımı ile ya da eksicik alışverişi ile sağlananbağlanım.
ligament içi gebelik
- Döl yatağının asıcı ligamentlerinde biçimlenen dış gebelik.
- Intraligamentary pregnancy, broad ligament pregnancy.
ligamenta alaria
- Boynun 180 derece dönmesini engelleyen bağ
- Etçillerde ve domuzda ikinci boyun omuru olan axis'in dens'inin ön ucunun iki yanından çıkarak domuzda for. magnum'un alt kenarına, etçillerde condylus occipitalis'in iç yüzüne yapışan iki bağ.
- Ligamenta alaria