levent boyama ne demek?
- Beam dyeing.
beam
- Işın
- Yaymak, saçmak (ışık).
- Yayın yapmak.
- Gözleri parlamak, gözlerinin içi gülmek
- Işımak, ışık saçmak, parlamak.
- Kiriş, hatıl, putrel
- Direk, mertek
- Terazi kolu
- Araba veya saban oku
- Yüzü sevinçle parlamak
levent
- Osmanlı donanmasında ve kıyılarında görev yapan asker sınıfı
- Uzun
- Boylu boslu, yakışıklı (kimse).
- Osmanlı donanmasında ve kıyılarında görev yapan askerî sınıf.
- Osmanlı donanmasında ve kıyılarda görev yapan asker sınıfı.
- Yiğit denizci.
- Boylu boslu yakışıklı kimse.
- Güçlü, kuvvetli.
- eski deniz erlerine verilen ad
- Lift, put up, raise, hold up; take up, prove.
leventlik
- Levent olma durumu.
- Levendin görevi.
boyama
- Boyamak işi.
- Renkli yazma veya mendil.
- Rengi boya ile sonradan verilmiş olan
- Filmin herhangi bir renge elle boyanması işi. (Renkli film çıkmadan önce, seyirci üzerinde etki uyandırmak amacıyla bazı görünçlükler çeşitli renklere boyanırdı.boyamada pozitif görüntü tek renge boyanır; böylelikle görüntünün saydam bölümleri renkli olduğu halde saydamsız bölümleri değişmez. Renklendirmenin karşıtı).
- Doku ve organların ışık mikroskobunda incelenmesi için boyama tekniklerinin uygulanması. Kullanılan pek çok boya asidik ve bazik bileşikleri içerir. Bazik boyaları toluidin mavisi, metilen mavisi, bazik fuksin, tiyonin, safranin, hematoksilen ve karmin; asit boyaları ise oranj G, eozin, Kongo- kırmızısı ve pikrik asit oluşturur.
- Metal yüzeyleri boya ile örtme işlemi.
- Tint(ing), dyeing, colouring (ABD: coloring).
- Staining.
- Coloring.
- Colouring.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
leventleventliklevendlevendanlevendanelevendi boyama aparatıleveatleveelevee en masseleveen shuntLeVeen şantılevlevalevahıklevahik i lamiselevai kalbboyamaboyama aygıtıboyama bobiniboyama gücüboyama kazanıboyama kitabıboyama kitaplarına bakmak istiyorum.boyama makinesiboyama malzemesiboyama resimboyaboya ağacıboya atölyesiboya banyosuboya bazı