lekeletmek ne demek?
- Lekeli duruma getirmek.
lekeli
- Herhangi bir sebeple üzerinde leke oluşmuş, lekesi olan
- Kötü tanınmış, lekelenmiş.
- Ağaçtaki bir çeşit mantar sonucu oluşan oyuk biçimindeki çürüklerin kesildikten sonra siyah çizgili ve lekeli güzel figürler sağladığı kereste türü.
Stained.
Spotty.
Spotted.
Blotchy.
Clouded.
Dappled.
Mackled.
lekeletme
- Lekeletmek işi.
lekele
[lekelemek] stain, blot, besmirch, defile, asperse, dishonor, attaint, bastardize, bedaub, befoul, blacken, blemish, blotch, blur, brand, breathe upon, cloud, dirty, discolor, discolour [Brit.], fleck, flecker, maculate, mottle, slur, smear, smirch, smudge.