laded ne demek?
- Yüklü
yüklü
- Yükü olan.
- Yapılacak işi çok olan.
- Çok çalışmayı gerektiren, çetin, güç, uygun.
- Çok fazla, pek çok
- Bir duyguyu, bir olguyu içinde veya üzerinde fazlaca bulunduran
- Çok sarhoş.
- Paralı, varlıklı.
- Gebe.
- Fraught.
- Loaded.
lade
- Ahmak, akılsız, ebleh.
- Yüklemek, gemiye yüklemek
- (laded, laded veya laden) yüklemek
- Geminin yükünü vermek
- Içine su doldurmak
- Içinden su boşaltmak
- Kepçe ile içinden su almak
laden
- Ladengillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen tüylü ve genellikle yapışkan yapraklı, beyaz veya pembe çiçekli, reçinesi hekimlikte kullanılan bir bitki (Cistus creticus).
- Bu bitkiden elde edilen sürme, rastık.
- 1. lâdengillerden, akdeniz ülkelerinde yetişen tüylü ve genellikle yapışkan yapraklı, beyaz veya pembe çiçekli, reçinesi hekimlikte kullanılan bir bitki (cistus creticus). 2. eskimiş bu bitkiden elde edilen sürme, rastık.
- Çamdan çıkarılan zift gibi siyah ve kokulu zamk.
- Labdanum.
- To load , loading , to bootstrap , to charge , to download , boutique , premise , premises , shop , store , joint , business , downloading.
- Yüklü, dolu