labirintus ne demek?
- Karışık yol, dolambaçlı.
- Karışık yol, dolambaçlı.
- Labyrinthus.
- Labyrinthus
karışık
- Dolu
- Aynı nitelikteki şeylerden oluşmuş.
- Karışmış olan, düzensiz, dağınık, intizamsız.
- Saf olmayan.
- Çalkantı, kargaşa, gerginlik içinde olan
- Anlaşılması güç olan, açık seçik olmayan, çapraşık
- Halk inancına göre cin ve perilerle ilişkisi olan.
- Miscellaneous.
- Heterogenous.
- Not pure.
labirintus etmoidales
- Kalbur kemiğinin her iki yanında yer alan lamina orbitalis ile bu laminanın iç yüzünde bulunan hava boşluklarından ve kemik bölmelerden oluşan kıvrımların tümü.
- Kalbur kemiğinin her iki yanında yer alan lamina orbitalis ile bu laminanın iç yüzünde bulunan hava boşluklarından ve kemik bölmelerden oluşan kıvrımların tümü.
- Labyrinthus ethmoidales.
- Labyrinthus ethmoidales
labirintus membranaseus
- Zardan iç kulak.
- Zardan iç kulak.
- Labyrinthus membranaceus.
- Labyrinthus membranaceus