lütufta bulunarak ne demek?
- Condescendingly.
lütuf
- Önem verilen, sayılan birinden gelen iyilik, yardım, ihsan, inayet, atıfet
- İyilik, güzellik, hoşluk.
- Bağış, ihsan.
- Rıfk ve nevaziş. İltifatla mülayemet üzere muamele eylemek. Allah (C.C.) Hazretlerinin kullarını rıfk ve sühuletle muradına muvaffak eylemesi.
- Blessing.
- Favour.
- Grace.
- Mercy.
- Kindness.
- Boon.
lütuf dilemek
- Ask a blessing.