kuvertür ne demek?
- Örtü.
- (cover) Bankaların müşterileri lehine verdikleri verdikleri mektupların karşılığı olarak yatırılan para.
- Sigortanın karşıladığı miktar.
- Sigortalının poliçe düzenlenene kadar sigortacıya verdiği garantidir
- Bk. güvence
- Bol kakao yağı içeren külçe çikolata
- Provision.
- Cover.
- Couverture
- Coverage.
güvence
- Bir antlaşmada taraflardan birinin sorumluluğu üzerine alması, inanca, teminat, garanti.
- Alınan sorumluluğa karşı olarak ortaya konulan şey.
- Birinin şüphelerini dağıtmak için söylenen inandırıcı söz, teminat.
- Bir anlaşmada taraflardan birine ait sorumluluğun bir başkası tarafından söz, mal veya para biçiminde yüklenilmesi.
- Bk. kefalet
- Bir elektrik çevrimine yerleştirilen ve çevrimden aşırı akım geçtiğinde, kavrularak çevrimi kesen düşük erime sıcaklıklı iletken parçasını taşıyan gereç.
- Bir elektrik çevrimine yerleştirilen ve çevrimden aşırı akım geçtiğinde, kavrularak çevrimi kesen düşük erime sıcaklıklı iletken parçasını taşıyan gereç.
- Assurance.
- Guarantee, assurance, cover.
- Reassurance.
kuvertürlü faiz arbitrajı
- Bk. güvenceli faiz arakazancı
kuvertürsüz faiz arbitrajı
- Bk. güvencesiz faiz arakazancı