kurşunlu sigorta ne demek?
Lead fuse
lead
- Başında olmak, öncülük etmek, önde gitmek, önderlik etmek
- Sürdürmek, sürmek
- Akımtaşır
- Yol göstermek, rehberlik etmek
- Yönetmek, yönlendirmek, etkilemek, başı olmak, , açmak (kartlarını), götürmek
- Başlatmak
- Rehberlik, kılavuzluk, önde bulunma
- Kalem kurşunu, grafit
- Saçma
- Satırlar arasını açmak için kullanılan ince kurşun cetvel, anterlin
kurşunlu akümülatör
Lead accumulator.
kurşunlu benzin
Lead doped petrol
sigorta
- Bir şeyin veya bir kimsenin herhangi bir yönden ileride karşılaşabileceği zararı gidermek için, önceden ödenen prim karşılığında bu işle uğraşan kuruluşla yapılan iki taraflı bağlantı sözleşmesi
- Bu tür sözleşmeleri yapan şirket.
- Özellikle elektrik devresinde, akım çok güçlü olduğunda eriyerek güvenliği sağlayan, kazayı önleyen nesne veya düzen
- Bk. güvence
- Bk. korunç
Insurance.
Insurabile.
Assurance.
Fuze.
Fuse.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
kurşunlu akümülatörkurşunlu benzinkurşunlu camkurşunlu eriyikkurşunlu halatkurşunlukurşunlu kalay örtülü saçkurşunlu kauçukkurşunlu mahzenkurşunlu tenekekurşunla kaplamakkurşunlamakurşunlamakkurşunlanmakurşunlanmaksigortasigorta acentasısigorta acentesi komisyonlarısigorta belgesisigorta borcusigorta değerisigorta doktorusigorta edilebilirsigorta edilebilir menfaatsigorta edilebilirliksigsigasiga ölçersigai mübalağasigal