kundak ne demek?
- Yeni doğmuş çocuğu ilk aylarda sıkıca sarıp sarmalamaya yarayan geniş bez
Kendisine uzattıkları ince ve beyaz bir kundağa sarılmış kızına baktı.
Ö. Seyfettin - Kundağa sarılmış bebek
- Saçları yemeninin içine alıp bağlama.
- Korunmak için sıkı sıkıya sarılmış şey.
- Yangın çıkarmak için bir yere konulan tutuşmuş yağlı bez parçası vb
- Tüfek gibi bazı ateşli silahlarda bunları çeşitli yönlere çevirmeye yarayan, namlunun altında bulunan ağaç veya metal bölüm
- Arabalarda dingil yatağı.
- Ara bozma, fitne, fesat.
- Namlu ve kubuza yataklık eden ve namludaki fişek ateşlendiği zaman meydana gelen geri tepmeyi omza ileten, ahşap, plastik vb. malzemeden yapılmış parça.
- Küçük çocukları sıkı bağlamaya yarıyan bezler takımı.
Swaddling clothes.
Swaddle.
Gunstock.
Cloths used for swaddling.
Arson.
Fire- bomb.
kundak bağı
Swathe.
kundak bezi
Cloth used for swaddling.
Nappy.