kullanma ne demek?
- Kullanmak işi, istimal.
- Bk. kaynak kullanımı
- Bir düzgün deyimin bir nesneyi dile getirmek üzere ele alınması, II Krş.. anma.
Use.
Operating.
Using.
Usage.
Handling.
Driving.
Exercise.
Exploitation.
Imposition.
Operation.
Tenure.
Utilization.
Wear.
Application.
Manipulation.
Putting in use.
Carnet.
Disposal.
Taxiing.
kullanmak
- Bir şeyden belli bir amaçla yararlanmak
- Bir kimseyi bir hizmette bulundurmak, çalıştırmak
- İşletmek, değerlendirmek.
- Giymek, takmak.
- Sigara, içki vb. şeylere alışmış olmak, içmek.
- Kelimeyi yazmak, söylemek
- Harcamak, sarf etmek
- Amacına ulaşmak için birinden veya bir şeyden yararlanmak, onu amacına alet etmek, sömürmek., istismar etmek
Make use of.
Employ.
kaynak kullanımı
- Üretim faktörlerinin üretim sürecinde kullanımı.
Resource utilization, exploitation.
kullanma çarpanı
- (verilmiş bir düzlem için) (Alm. für eine gegebene Ebene, einer Beleuchtungsanlage für eine gegebene Ebene) (Fr. poor un plan donné) (İng. for a given plane) Verilmiş düzleme düşen ışık akısının, lambaların yayımladığı toplam ışık akısına oranı.
- (bir yerin-verilmiş bir düzlem için) (Alm. Raumwirkungsgrad [für eine gegebene Ebene]) (Fr. d'un local [pour un plan donné]) (İng. room utilization factor [for a given plane]), utilance): Verilmiş düzleme düşen ışık akısının, ışıklıkların yayımladığı toplam ışık akısına oranı.
Utilization factor (İngiltere'de), coefficient of utilization (Amerika'da).
Beleuchtungs-wirkungsgrad
Facteur d'utilisation
kullanma değeri
- Bk. değer 2