kule ne demek?
- Çoğunlukla kare veya silindir biçimindeki yüksek yapı
Şu muazzam kule bir mühendisin hayaliydi.
O. S. Orhon - Cihannüma.
- Türk cambazının becerilerinden biri : İpin üzerine bir sacayağı, onun üstüne fıçı, fıçının üstüne tahta, tahtanın üstüne iskemle koyup oturma numarası.
- Verici dalgalığın elden geldiğince geniş bir alana yayında bulunabilmesini sağlamak amacıyla özel yapıda, çelik ya da betondan çok yüksekkule.
- (C: Kulul-Kılal) Çocukların oynadıkları bir oyun.
- Tower.
- Gun turret.
- Dungeon.
- Gazebo.
- Steeple.
- Turret.
- Aerial (A8D: antenna) tower, television tower, tower.
- Turm, Fernsehturm
kule gibi yüksek
- Towered.
kule gibi yükselmek
- Spire.