kulaklıklı gözlük ne demek?
- Hearing spectacles.
hearing
- Görüşme, söz hakkı, savunma
- Sorgu, soruşturma, açıklama
- İşitme duyusu, işitim
- İşitme
- Celse, duruşma, oturum
- Ses erimi
- Duyma, dinleme
kulaklıklar
- Cans
kulaklıklarım çalışmıyor
- My earphones don't work.
gözlük
- Görme bozukluğu olan gözlerin daha iyi görmesine veya gözleri korumaya yarayan, bir çerçeveye yerleştirilmiş çift camdan oluşan araç
- Atların çevreden ürkmemeleri için gözlerinin iki yanına takılan siper.
- Gözene.
- Glasses.
- Eyeglasses.
- Pair of eyeglasses.
- Goggles.
- Spectacles.
- Specs.
- Pair of spectacles.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
kulaklıklarkulaklıklarım çalışmıyorkulaklıkkulaklık çıkışıkulaklık sesikulaklık sessizkulaklık yuvasıkulaklıkulaklı batağankulaklı folyakulaklı orman baykuşukulaklı örsgözlükgözlük camıgözlük kullanmakgözlük sapıgözlük takmakgözlük temizlemegözlükçiçeğigözlükçügözlükçülükgözlüklerimi kaybettimgözlügözlü burgugözlü kartgözlü sahne vidasıgözlü vida