kula kul olmak ne demek?
- Bir kimsenin buyruğu altında bulunmak.
kula
- Vücudu koyu sarı, kuyruğu ve yelesi siyah olan at.
- Yurt edinmeye müsait olmayan yer.
- Osmanlıca'da yazılışı: kul'a.
- Gövdesi sarı veya kirli sarı renkte, yele, kuyruk ve bacağın alt kısmındaki kılların koyu renkte olduğu at donu.
- Bu renkte olan at.
- Özellikle Trobriand, Dobu, Woodlork adalarında yaşayan yerliler arasında uygulanan ve değiştirilen nesnenin ekonomik değerinden çok, kişiye ve topluluğa kazandırdığı saygınlığı önemsenen değiş-tokuş düzeni.
- Sarışın, mavi gözlü.
- Ağız ağrısı.
- Ödünç mal.
- Creature, slave, servant, Helot, vassal.
kula at
- Sorrel.
kul
- Tanrı'ya göre insan, abd.
- Köle
- Karavaş.
- De, söyle, bildir (mealinde emirdir)("Kul" kelimesi Kur'anın çok yerlerinde mezkur veya mukadderdir. "Kul" emri risalet ve nübüvvete işarettir. İ.İ.)Türkçede "Kul", emir dinleyen hizmetkar, Allah'ın mahluku, Allah'a itaat ve ibadet eden veya köle manasındadır.
- Creature.
- Slave.
- Servant.
- Helot.
- Vassal.
- Subject.
olmak
- Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak
- Gerçekleşmek veya yapılmak.
- Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak
- Bir şeyi elde etmek, edinmek
- Bir durumdan başka bir duruma geçmek.
- Herhangi bir durumda bulunmak.
- Uygun düşmek, yerinde görülmek.
- Yetişmek, olgunlaşmak.
- Happen.
- Become.