kruvaze kalın ceket ne demek?
- Reefer 1
reefer
- Camadan düğümü
- Soğuk hava vagonu
- Soğuk hava gemisi
- Kısa kruvaze ceket
- Kruvaze kalın ceket
- (denizcilik) camadancı
- Deniz asteğmeni
- (argo) esrarlı sigara
- Çift sıra düğmeli kalın ceket.
kruvaze
- Ön parçaları birbiri üzerine gelecek biçimde yapılmış olan (ceket, yelek)
- Double breasted.
kruvaze dojiv
- (fr. crois d’ogives; ing. diagonal ribs, cross-vaulting; alm. kreuzbogen, kreuzgurten) birbirlerini çaprazlama olarak kesen ve aralarının örülmesiyle meydana gelen tanozun itme kuvvetlerini ayaklara nakleden sivri- kemer biçimindeki damarların teşkil ettiği çatkı.
kalın
- Cisimlerde uzunluk ve genişlik dışında üçüncü boyutu çok olan (cisim), ince karşıtı
- Enli ve gür
- Düzlem biçimindeki şeylerde, iki yüz arasındaki uzaklık kendi cinsindekilere göre çok olan.
- Yoğun, akıcılığı az olan.
- Etli, dolgun
- Pes (ses)
- Gelin olacak kıza erkek tarafından verilen para veya armağan, ağırlık
- Mayalı hamurun parçalara ayrılıp tandırda pişirilmesiyle elde edilen ekmek türü.
- Cihâz (bk. çeyiz, donatım).
- Thick.
ceket
- Erkeklerin ve kadınların giydiği, genellikle önden düğmeli, kalçayı örten, kollu üst giysisi.
- Soğutucu ya da ısıtıcı ortamı içinde tutma amacıyla , karıştırıcı, tepkime kabı vb. çevresine yerleştirilmiş ana aygıtın bir parçası.
- Sports coat.
- Jacket of a suit.
- Tunic.
- Jacket.
- Coat.
- Jaquette
Türetilmiş Kelimeler (bis)
kruvazekruvaze dojivkruvaziyerkruvaziyer turizmikruvazörkruvasankrua dö maltkruasankrugerrandkrugitkrukskalınkalın açınıkkalın altı çizilikalın bacaklı kuşkalın bacaklıgillerkalın bağırsağa ilaç taşıyan sistemkalın bağırsağın kolon bölümükalın bağırsakkalın bağırsak ile ilgilikalın baskalıkalıbkalıba basmakkalıba dökmekalıba dökmek