kritik ne demek?
- Ciddi
- Eleştiri.
Ressam, boyacının kritiğini doğru bulmuş ve pırıltıları düzeltmiş.
N. Hikmet - Tehlikeli, endişe veren (durum).
- Eleştirmen.
- Bk. dönümcül
- Bk. eleştiri
- Bk. eleştirmen
- Yun. Tenkid. Sıkışık durum, sıkıntılı.
- Bkz. dönüşül.
- Criticism , cutup , review.
- Critical.
- Crucial.
- Tight.
- Climacteric.
- Supreme.
- Review.
- Criticism.
- Critique.
- Critic.
ciddi
- Güvenilir bir biçimde
- Şaka olmayan, gerçek
- Ağırbaşlı
- Titizlik gösterilen, önem verilen
- Tehlikeli, endişe veren, ağır, vahim
- Eğlendirme amacı gütmeyen.
- Gülmeyen
- Güvenilir, sağlam, önemli
- Önem vererek, gerçek olarak.
- Serious.
dönümcül
- Bir oluşumun yerini bir başkasına bıraktığı, bir değerin yeni bir değere dönüştüğü dönüm noktasına ilişkin olan.
- Critical.
kritik açı
- Bk. dönüşül açı
- Critical angle.
kritik akı değeri
- Bir nükleer zincir tepkimesinin kritik anında, birim yüzeyden birim zamanda geçen nötron sayısı.
- Critical heat flux.
- Flux de caléfaction