koyacak ne demek?
- İçine öteberi koymaya yarayan şey.
- Put, place, set, plant, lay, position, rest, stick, closure, dot smb.
- One, lay down, lay on, park, put down, set down, sting.
koyak
- Dağ üzerinde otu bol olan, bitek, çukur yer.
- Karalarda akarsu aşındırmasıyla oluşmuş, bir yöne doğru eğimli, uzunluğuna çukurluk.
- İki dağın arasında kalan büyük çukur, vadi.
- Dağlar ve kayalıklarda oluşmuş doğal çukur.
- İçinde akarsu yataklarının bulunduğu, üç yanından kapalı, ancak ağız yanı açık, tabanı, yamaçlarıyla yerine ve eskiliğine göre türlü biçimleri olan dar, uzun yüzey.
- Etkili, dokunaklı.
- Vadi, dere.
- Valley.
- Vallée
koyak aklanı
- Bk. koyak yamacı.