kovmak ne demek?
- Sert veya küçük düşürücü sözlerle gitmesini söylemek, savmak, defetmek
Fethi Bey çalgıları kovdu, davul zurna istedi.
M. Ş. Esendal - Bir yerden sürüp çıkarmak, kovalamak.
- İşine son vermek, görevinden atmak, uzaklaştırmak.
- Varlığına son vermek, ortadan kaldırmak.
- Gözetmek
- To send away.
- Drive.
- Drive away.
- Drive out.
- Fend off.
- Oust.
- Pack sb off.
- Run out.
- Send about one's business.
- Turf out.
- Turn away.
- Turn out.
- Give smb.
- The gate.
- The bag.
- Give the sack.
- The push.
- Show smb.
- The door.
- Show the door.
- The chuck.
- Make a clean sweep of.
- Expel.
- Fire.
- Banish.
- Dismiss.
- Kick out.
- Sack.
- Boot.
- Bounce.
- Cashier.
- Cast out.
- Chuc.
- Chase.
- Eject.
- Exclude.
- Remove.
- Shoo.
- To drive away.
- To expel.
- To throw sb out.
- To kick sb out.
- To dismiss.
- To fire.
- To sack.
- To banish.
- To turn back.
- To repel.
- To get rid of.
- To send sb packing.
- To shoo.
- To send sb away.
kovma
- Kovmak işi
- Çok ağır bir disiplin suçu işlemiş olan öğrencinin hiçbir okula devamına olanak bırakmayacak biçimde okuldan uzaklaştırılması.
- Dismissal.
- Expulsion.
- Sack.
- Expulion.
- The chop.
- Boot.
- Expelling.
- Repulse.
kovma duası
- Exorcism.