kov etmek ne demek?
- Yerip çekiştirmek.
kov
- Yerip çekiştirme, gıybet.
- Sivrisinek vb. hayvanların ısırmasından korunmak için vücuda sürülen özel sıvı.
- Driveaway.
kova
- Genellikle su ve sulu şeyler taşımaya, kuyudan veya denizden su çekmeye yarayan üstünden kulplu kap
- Futbolda çok gol yiyen (kaleci veya takım).
- Bataklıklarda yetişen bir çeşit saz, hasır otu.
- Zodyak üzerinde Oğlak ile Balık arasında bulunan burcun adı.
- Bir takımyıldızın ve burcun adı;Kova takımyıldızı.Kova burcu.
- Hlk. Türklerin kullandıkları gemde atların burnuna doğru dikilen kayış.
- Skip.
- Pail.
- Aquarius.
- Bad goalkeeper/team.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.