korte etmek ne demek?
- Aşıktaşlık etmek.
Sade sen değil, bütün mahalle kızları mı korte ediyor?
R. N. Güntekin - To carry on (with sb), to flirt (with sb) a?ykta?lyk etmek.
aşıktaşlık
- Karşılıklı sevişme, muaşaka.
- Flirtation, love affair.
korte yasaları
- Birbiri ardına verilen durağan iki görsel uyaranın, görünür devinim izlenimi yaratabilmesinin gerekli koşullarını belirten yasalar.
korte
- Âşıktaşlık, flört.
- Short, brief, curt, concise, compendious, succinct, mini, terse, choppy.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.