korkunçluk ne demek?
- Korkunç olma durumu
Korkunçluğun içinde harikulade tablolar birbirini kovalıyordu.
R. H. Karay - Fearsomeness.
- Dreadfulness.
- Fearfulness.
korkunç
- Çok korkulu, korku veren, dehşete düşüren, müthiş
- Herhangi bir özelliğiyle şaşkınlık veren.
- Çok aşırı, pek çok, güçlü, şiddetli
- Dire.
- Direful.
- Disastrous.
- Disgusting.
- Eldritch.
- Fearsome.
- Formidable.
korkunçlaşma
- Korkunçlaşmak işi.
korkunçlaşmak
- Korkunç bir duruma gelmek, korkunç bir durum almak.
- To become terrible.