korkulu ne demek?
- Korku veren, korkutan
Gördüğü korkulu rüyalara ve bunların tabirlerine inanırdı.
A. Ş. Hisar - Kendisinden kötülük gelebilen, tehlikeli
- Anxious.
- Apprehensive.
- Awestruck.
- Fearful.
- Grim.
- Frightening.
- Horrifying.
- Dangerous.
- Scary.
- Perilous.
korku
- Bir tehlike veya tehlike düşüncesi karşısında uyanan kaygı duygusu
- Kaygı, üzüntü
- Kötülük gelme ihtimali, tehlike, muhatara.
- Gerçek veya beklenen bir tehlike ile yoğun bir acı karşısında uyanan ve coşku, beniz sararması, ağız kuruması, kalp, solunum hızlanması vb. belirtileri olan veya daha karmaşık fizyolojik değişmelerle kendini gösteren duygu.
- Gerçek ya da beklenen bir tehlike ile yoğun bir acı karşısında uyanan ve coşku, beniz sararması, ağız kuruması, yürek ve solunum hızlanması gibi belirtileri olan, ya da daha karmaşık fizyolojik değişmelerle kendini gösteren duygu.
- Gothic.
- Horror.
- Fear.
- Fright.
- Scare.
korkulu roman
- İçinde cin, hayalet, hortlak gibi korkunç şeyler anlatılan ve romantik öncesi devrinde sürüm bulmuş olan roman türü.
- Roman de terreur
korkulu rüya
- Tehlikeli bir işe girişmektense o işin sağlayacağı kazançtan vazgeçmek daha iyidir.
- Nightmare.