korku ne demek?
- Bir tehlike veya tehlike düşüncesi karşısında uyanan kaygı duygusu
Yarı çocuk kalbimde korku, kapıya yaklaştıkça büyüyor.
Y. Z. Ortaç - Kaygı, üzüntü
- Kötülük gelme ihtimali, tehlike, muhatara.
- Gerçek veya beklenen bir tehlike ile yoğun bir acı karşısında uyanan ve coşku, beniz sararması, ağız kuruması, kalp, solunum hızlanması vb. belirtileri olan veya daha karmaşık fizyolojik değişmelerle kendini gösteren duygu.
- Gerçek ya da beklenen bir tehlike ile yoğun bir acı karşısında uyanan ve coşku, beniz sararması, ağız kuruması, yürek ve solunum hızlanması gibi belirtileri olan, ya da daha karmaşık fizyolojik değişmelerle kendini gösteren duygu.
- Gothic.
- Horror.
- Fear.
- Fright.
- Scare.
- Phobia.
- Affright.
- Alarm.
- Apprehension.
- Dismay.
- Dread.
- Funk.
- Misgiving.
- Trepidation.
- Anxiety.
- Boggle.
- Consternation.
- Creeps.
- Reassure.
- Terror.
- Thrill.
- Care.
- Danger.
- Threat.
- Menace.
korku dağları bekler
- Korku her yerde varlığını gösterir.
korku dalgası
- Shock wave.