konuşmamak ne demek?
- Dargın bulunmak.
Form of konuşmak) speak, talk, have a talk, have a talk with, bespeak, chin, confabulate, discourse, parley, reason, talk to smb.
dargın
- Darılmış olan, küskün, gücenmiş.
- Soğuk, ilgisiz
Angry with.
Cross.
Stuffy.
Offended.
Huffy.
Resentful.
Huffish.
Injured.
konuşmama hakkı
- Adli makamlarca suçluya tanınan ifade vermeme hakkı.
konuşma
- Konuşmak işi
- Görüşme, danışma, müzakere.
- Dinleyicilere bilim, sanat, edebiyat vb. konularda bilgi vermek için yapılan söyleşi, konferans
- Bk. söyleşme
Oration.
Spiel.
Utterance.
Lecture.
Discussion.
Speech.