kontrast ne demek?
Kökeni: Fransızca (contraste)
- Karşıt, aykırı, zıt.
- Karşıtlık, aykırılık, zıtlık.
- Film üzerindeki dansite değerleri arasındaki fark.
- Karşıt
- Bk. karşıtlık
- Bk. sertlik
- Contrast.
- Amount of difference between dark and light pixels, sharpness.
sertlik
- Sert, katı olma durumu.
- Sert, kırıcı, katı davranış, şiddet, husumet
- Minerallerin çizilmeye karşı gösterdikleri direnç.
- Bir görünçlüğün doğadaki, filmdeki ya da görüntülükteki aydınlık ve karanlık bölümleri arasındaki başkalık, ilişki.
- Kesilmeye, eğilmeye, ögütülmeye karşı dirençlilik anlamında sert olma hali. Brinell setliği; Mohr sertlik derecesi; Shore sertliği gibi derecelendirmeler vardır.
- Genellikle karbonatları ve bikarbonatları halinde kalsiyum ve mağnezyum tuzlarının suda çözünmüş olarak bulunması. Sert sular kazanlarda ve çaydanlıklarda sert kazan taşlarına sebep olur, ayrıca çözünmeyen yağ asitleri tuzlarını oluşturarak sabunun köpürmesini engeller.
- Acrimony.
- Austerity.
- Rigour.
- Strength.
kontrast araligi
- Contrast range
kontrast ayarı
- Bk. sertlik ayarı
- Bk. karşıtlık ayarı
- Contrast control.