sertlik ne demek?
- Sert, katı olma durumu.
- Sert, kırıcı, katı davranış, şiddet, husumet
Fazla içliliği erkekliğe yakıştıramadığından kendini her zaman yapma bir sertliğin arkasına gizlerdi.
H. Taner - Minerallerin çizilmeye karşı gösterdikleri direnç.
- Bir görünçlüğün doğadaki, filmdeki ya da görüntülükteki aydınlık ve karanlık bölümleri arasındaki başkalık, ilişki.
- Kesilmeye, eğilmeye, ögütülmeye karşı dirençlilik anlamında sert olma hali. Brinell setliği; Mohr sertlik derecesi; Shore sertliği gibi derecelendirmeler vardır.
- Genellikle karbonatları ve bikarbonatları halinde kalsiyum ve mağnezyum tuzlarının suda çözünmüş olarak bulunması. Sert sular kazanlarda ve çaydanlıklarda sert kazan taşlarına sebep olur, ayrıca çözünmeyen yağ asitleri tuzlarını oluşturarak sabunun köpürmesini engeller.
- Acrimony.
- Austerity.
- Rigour.
- Strength.
- Turbulence.
- Vehemence.
- Hardness.
- Toughness.
- Sharpness.
- Pungency.
- Potency.
- Severity.
- Rigor.
- Violence.
- Harshness.
- Roughness.
- Rigidity.
- Contrast.
- Asperity.
- Kontrast
- Contraste
- Duet
sertlik aralığı
- Sertlik oranının en yüksek olduğu durum; en karanlık noktalar ile en aydınlık noktalar arasındaki oran.
- Contrast range.
- Kontrastumfang, Kontrastbereich, Helligkeitsumfang, Leuchtdichteumfang
- Interval de contraste
sertlik ayarı
- AI. Kontrastregelung] TV. Genellikle parlaklık ayarıyla birlikte yapılan, almaca gelen resim iminin gücünü değiştirmek yoluyla görüntülükteki resmin sertliğini düzenleme işi.
- Contrast control.
- Réglage de contraste