kondilik ne demek?
- Küçük sandalye.
- Faldstool.
küçük
- Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, büyük karşıtı
- Yaşı daha az olan
- Niceliği az olan
- Niteliği aşağı olan, bayağı.
- Geri aşamada.
- Değersiz, önemsiz
- Büyümesini, gelişmesini henüz tamamlamış olan
- Kısık, parlak olmayan(ses)
- Small.
- Little.
kondil
- Elin parmak eklemlerinin başları.
- Kemiğin ucunda olan yumru.
- Eklemlerde kemiklerin yuvarlak bölümleri.
- Condyle.
kondilartroz
- Kondil ve glenoid yardımıyla eklem oluşması.
- Condylarthrosis.