koltuğunu kaptırmak ne demek?
- Loose one's seat.
loose
- İffet sahibi olmayan
- Gevşek, sıkı ve bağlı olmayan, başıboş
- Dağınık, ayrı ayrı, seyrek, sıkışık olmayan
- Ahlakça serbest, hafifmeşrep
- Şüpheli, müphem
- Yumuşak (öksürük)
- İshal olmuş, kabız değil
- Gevşetmek, çözmek, açmak
- Salıvermek, hapisten çıkarmak
- Serbest bırakmak, azat etmek
koltuğundan etmek
- Yerinden etmek.
- Unseat.
koltuğu kaptırmamak
- Keep one's seat.
kaptırmak
- Bir şeyin ele geçirilmesine, kapılmasına yol açmak.
- Vücudun herhangi bir organı, bir kaza sonucunda makine tarafından ezilmek veya koparılmak.
- Yanlış bir davranış sonucu birine uygun imkânı sağlamak, fırsat vermek.
- Elinden kaçırmak
- Give rein to.
- Give free rein to.
- Dissolve.
- Indulge.
- To have sth snatched.
- To get caught in (a machine.