kofa ne demek?
- Hasır otu.
- Rush.
hasır
- Saz, kabuk, yaprak vb. bir bitki maddesiyle örülmüş taban veya tavan örtüsü.
- Tamamı veya bir bölümü böyle bir örgüden yapılmış olan
- Ayırma, bir şeyi özgü kılma.
- (Hasr. dan) Muhasara eden, etrafını çeviren, hasreden.
- Bir şey söyler veya okurken dili tutulan kimse. Kekeme insan. (Osmanlıca'da yazılışı: hasîr)
- Straw.
- Wicker.
- Reeds.
- Matting.
- Rush mat.
kofaktör
- Bk. eşçarpan
- Bir enzimin aktifliği için gerekli olan, proteine gevşek ya da sıkıca bağlı olan (prostetik grup), bir metal iyonu (aktivatör) ya da organik bir molekül (koenzim) gibi protein olmayan madde.
- Bir enzimin katalitik aktivitesi için gerekli olan, enzime gevşek veya sıkıca bağlı bir metal iyonu.
- Enzimatik aktivite için gerekli bir inorganik iyon veya bir koenzim.
- Cofactor.
- Cofacteur
kofalık
- Kofanın çok bulunduğu yer.