kocamak ne demek?

  1. Yaşı ilerlemek, yaşlanmak, ihtiyarlamak

    Sen de benim nazarımda öyle kocamış bir hâkime benziyorsun ki göstermek istediği ciddiyet boyunun ve yaşının çok üstünde...

    H. Z. Uşaklıgil
  2. (en)Grow old.
  3. (en)To age.
  4. (en)To grow old.

kocama

  1. Kocamak işi.
  2. (en)Growing old.
  3. (en)Aging.
  4. (en)Senescence.

kocamamak

  1. (en)(neg. form of kocamak) grow old, age.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

kocamakocamamakkocamankocaman ayakkabıkocaman erkek hayvankocamkocakoca albacakkoca bacak hastalığıkoca bebekkoca bulmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın