kocamak ne demek?
- Yaşı ilerlemek, yaşlanmak, ihtiyarlamak
Sen de benim nazarımda öyle kocamış bir hâkime benziyorsun ki göstermek istediği ciddiyet boyunun ve yaşının çok üstünde...
H. Z. Uşaklıgil Grow old.
To age.
To grow old.
kocama
- Kocamak işi.
Growing old.
Aging.
Senescence.
kocamamak
(neg. form of kocamak) grow old, age.