kocakarı ne demek?
- Yaşlı kadın
Kocakarının trenin arkasından ağzıyla uluyarak koşan hayali bir rüya gibi oldu.
H. E. Adıvar - Anne.
- Crone.
- Old woman.
- Mother.
yaşlı
- Yaşı ilerlemiş, kocamış, ihtiyar (kimse)
- Yaşı ilerlemiş kimse
- Yaşla dolmuş (göz)
- Yaşlanmış olan.
- Aged.
- Doddered.
- Elderly.
- Overaged.
- Senior.
- Stricken in years.
kocakarı gibi
- Old-womanish.
kocakarı gibi bunamış
- Anile