kişiliğini kabul ettirmek ne demek?
- Win one's spurs.
win
- (won, -ning) kazanmak, yenmek, galip gelmek
- Birinci gelmek
- Ele geçirmek, temin etmek
- Gönlünü kazanmak
- Gayesine erişmek
- Fethetmek
- (maden veya kömür) çıkarmak
- Zafer, yengi, başarı
- Kazanç
- Birinci gelme
kişiliği olmayan
- Commonplace
kişili
- Kişisiz fiillere karşı kişi anlatan fiil şekillerine denir.
- Personnel
kabul
- Onay
- Bir şeye isteyerek veya istemeyerek razı olma
- Konukları veya işi olanları yanına, katına alma
- Sunulan bir şeyi, armağanı alma.
- Bir öneriyi uygun bulma, onaylama.
- Bir yere alınma.
- Akseptans.
- Bir poliçenin, adına çekilen kişi tarafından imzalanarak, borcun ödeneceğinin onaylanması.
- Bir bankanın kendi üzerine çekilen poliçeye "kabul edilmiştir" şerhini koyması.
- Bir malı satın almak için kabul ettiğini bildiren sözdür. (Bak: İcab)
ettirmek
- İşi başkasının yapmasını sağlamak.
- Sebep olmak.
- To cause sb to do sth.