kestirme ne demek?
- Kestirmek işi.
- Oturduğu yerde hafif ve kısa süreli uyuma.
- Alışılanın dışında kısa olan (yol), kese
Evimden çıkar, bir kestirme yoldan beş dakikada evine varabilirdim.
S. F. Abasıyanık - Amacı fazla uzatmadan anlatan.
- Kısaca, özet olarak.
- Kaynatılıp limon sıkılarak koyulaştırılmış şeker şerbeti.
Catnap.
Doze.
Zizz.
Estimate.
Guess.
Short cut.
Direct.
Short.
Concise.
Doss.
Expedient.
Forecast.
Forty winks.
Guesswork.
Shortcut.
Shuteye.
kestirmek
- Kesme işini yaptırmak.
- Akıl yolu ile gerçeğe yakın bir yargıya varmak, tahmin etmek
- Kesilmesini sağlamak, kesilmesine yol açmak.
- Karar vermek
- Kısa bir süre uyumak
- Anlamak, farkına varmak
Doze.
Drowse.
Snooze.
To have cut.
kestirme deney
- Koşulları yeterince hazırlanmadan ve denetim önlemleri alınmadan gerçekleştirilen deney.
Straight-forward experiment.
kestirme yol
Shortcut, beeline, cutoff, bypass.