kesmek ne demek?
- Bıçak, makas vb. bir araçla bir şeyi ikiye ayırmak, parçalamak, doğramak.
Kağıdı kesmek.
- Dibinden ayırmak.
- Düzgün parçalara ayırmak.
- Kesici bir araçla yaralamak
Nasıl sol elimle sağ elimi kesip biçeceğim?
R. N. Güntekin - Ucunu almak.
Tırnak kesmek.
- Hayvanın başını gövdesinden ayırmak, boğazlamak.
Kurban kesmek. Koyun kesmek.
- Son vermek, gidermek.
Bu ilaç, ağrımı kesti.
- Ara vermek
Bu üç zavallı bizden rahatsız oldular ve derslerini keserek çekildiler.
Memduh Şevket Esendal - Bir şeyden yoksun bırakmak, vermemek
Faturayı ödemeyince, elektriği kestiler.
- Akımı durdurmak
Şimdi belediye ile anlaşamayan müteşebbis cereyanı kesmiş.
Sait Faik Abasıyanık Break.
Curdle.
Leer.
Sever.
Shave.
Slash.
Spin.
To cut.
To chop.
To hew.
To clip.
To cut sth off.
To cut sth down.
To cut down.
To dock.
To sever.
To stop.
To cease.
To discontinue.
To disconnect.
To cut off.
To turn sth out.
To turn sth off.
To block.
To shut up.
To cut sth ou.
To cut in two.
To cut up.
To slice.
To wound by cutting.
To slaugther.
To interrupt.
To turn off.
To stop the flow of.
To coin.
To issue.
Truncate.
Nick oneself.
Blunt.
Stanch, staunch.
Bate.
Chaff.
Pare.
Slit.
Clip.
Cease.
Stop.
Discontinue.
Interrupt.
Disconnect.
Intersect.
Abandon.
Butcher.
Carve.
Chop.
Chop off.
Close.
Close down.
Crop.
Cut back.
Cut off.
Cut out.
Deaden.
Dock.
Drop.
Dry up.
Excise.
Fair.
Fell.
Gash.
Give over.
Hack.
Arrest.
Butt.
kesmekalıp
- (Resim) Gölge görüntü tekniğinde kullanılan içi oyulmuş teneke ya da karton kalıp.
kesmekeş
[keşmekeş] confusion, disorder, conflict, blight, chaos, rat race, snarl, snarl up.